Üzerime Giyecek Hiçbir Şeyim Yok! Giysi: Keyif mi İşkence mi?
Tanıtım Bülteni
Güzel giyinmek ve modayı takip etmek birçok kadın için bir zevk, birtür eğlence. Ancak bu basit gibi görünen gündelik zevk, birçokları içinkarmaşık ve ağır bir yüke, hatta zaman zaman işkenceye dönüşebiliyor.Saatler süren alışveriş turlarına, sürekli yenilenen ve dolaplardantaşan giysilere rağmen, kadınların çoğu gardıroplarının karşısınageçince giyecek bir şey bulamamaktan şikâyetçi. Peki bu durum neyeişaret ediyor?“Üzerime giyecek hiçbir şeyim yok!” cümlesinin ardında ne tür bireksiklik yatıyor? Aranıp bir türlü bulunamayan şey, gerçekte kadınlıkkimliğinin kayıp bir parçası ya da anne-kız ilişkisinde doyurulamamışbir sevgi açlığı olabilir mi? Sonu gelmez alışverişlerin gerçek işlevinedir? Bağımlılığa dönüşen giysi tutkusu, bir tür kendini ifade etmearacı olabilir mi? Giysilere yüklenen “kişilik değiştirici” rol, narsistikyaraları sarmaya mı hizmet eder? Üzerimize geçirdiğimiz giysiler,bedenimiz yerine gerçekte kişiliğimizin derin uçurumlarını mı örter?“İdeal giysi” gerçekten var mıdır?Klinik psikolog ve psikanalist Elise Ricadat ile Lydia Taïeb, ÜzerimeGiyecek Hiçbir Şeyim Yok!’ta kadınların giysilerle kurdukları sorunluilişkinin altında yatan sebepleri irdeliyor. Geniş bir klinik çalışmayadayanılarak hazırlanan kitap, kadınlık kimliğinin bu boyutuylahesaplaşmak için yol gösterici bir kaynak.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Dolaplar doluyken neden birşeyim yok diyoruz? Cevap aslında çok basit. Okumanızı tavsiye ediyorum
günümüzde tüketim çılgınlığı bilimsel ve psikolojik bakış açısında çok güzel ele alınmış. tavsiye ederim.
alışverise dair dört kadın üzerinden şahane tesbitler…
mükemmel bir kitap uzun süredir üzerine düşündüğüm günümüzdeki bu alışveriş bağımlılığıyla ilgili sorularıma cevap verir nitelikte..