Ne olmalı, nasıl olmalıyız? Evvelâ kendisi bakımından mesele olan insanın, derunî-iç dünyasının ve genişliğine doğru şu alelâde hayat plânı için, şuurun bütün yön-seviye ve ihtiyaçlarına cevab verebilecek bir “insanî hakikat” anlayışı bulunmadan, günümüzün şu bildik kadın-erkek meselelerinin çözümüne dair söylenen herşey, kopuk ve güdük kalmaya devam edecektir. Mutlak Fikrin gerekliliği ve kurulamazlığı, şuur seviyesinin bunu idrak etmiş imân mevzuu önünde, İslâm’dan başkası yok… Bu eser, uyarıcılık ve meselelerin çözümünde bir vahid-i kıyas olmak niyetinde!
Salih Mirzabeyoğlu’nun tabiri caizse ezber bozan eserlerinden biridir. Günümüz yavan kadın-erkek anlayışlarına, feminizme, insan olmanın “ferd hakikatine” bitişikliğini anlamayan sapık görüşlere “yukarıdan” bir ok çekmiştir fikirleriyle… Psikoloji ilminden, Tasavvufî inceliklere kadar geniş bir yelpazede, insani hakikatin veçheleri olan erkek ve kadını, bir “keyfiyet” ve “oluş” meselesi olarak tahlil etmiştir.
Mirzabeyoğlunun kalemi, Necip Fazıl’a öyle benzi,yor ki, okurken hem Necip Fazıla olan özleminiz giderilmiş oluyor, hem de Mirzabeyoğlunun eserini yudumlamış oluyorsunuz…İnsanı hakikat olarak insan ve kadın-erkek bazında değerlednrien bir kitap.
Yazarın ilk okuduğum kitabı. Gerek üslubuna alışkın olmadığım gerek içindeki meselelerin derin mevzular (psikoloji, felsefe, tasavvuf) olması hasebiyle biraz güçlük çektim. Her satırında düşüncenin, fikrin, aşkın izleri var. Kitapta bol bol alıntı da var. Okudukça bir başka tefekküre yelken açılıyor…
İçerisinde çok değerli bilgilerin olduğu harika bir kitap. Ama biraz tasavvuf sosyoloji psikoloji altyapısına sahip olmanız şart içeriği tam olarak anlamak için
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Salih Mirzabeyoğlu’nun tabiri caizse ezber bozan eserlerinden biridir. Günümüz yavan kadın-erkek anlayışlarına, feminizme, insan olmanın “ferd hakikatine” bitişikliğini anlamayan sapık görüşlere “yukarıdan” bir ok çekmiştir fikirleriyle… Psikoloji ilminden, Tasavvufî inceliklere kadar geniş bir yelpazede, insani hakikatin veçheleri olan erkek ve kadını, bir “keyfiyet” ve “oluş” meselesi olarak tahlil etmiştir.
Mirzabeyoğlunun kalemi, Necip Fazıl’a öyle benzi,yor ki, okurken hem Necip Fazıla olan özleminiz giderilmiş oluyor, hem de Mirzabeyoğlunun eserini yudumlamış oluyorsunuz…İnsanı hakikat olarak insan ve kadın-erkek bazında değerlednrien bir kitap.
Yazarın ilk okuduğum kitabı. Gerek üslubuna alışkın olmadığım gerek içindeki meselelerin derin mevzular (psikoloji, felsefe, tasavvuf) olması hasebiyle biraz güçlük çektim. Her satırında düşüncenin, fikrin, aşkın izleri var. Kitapta bol bol alıntı da var. Okudukça bir başka tefekküre yelken açılıyor…
İçerisinde çok değerli bilgilerin olduğu harika bir kitap. Ama biraz tasavvuf sosyoloji psikoloji altyapısına sahip olmanız şart içeriği tam olarak anlamak için