Şu yeryüzünde, hiç kimsenin hiç kimseyi bütünüyle anlaması ve anlatması diye bir şey söz konusu değildir. Deryaya parmak salıp da ıslağını göstermek neyse, bizim büyük ârif Bursalı Mehmed Zahid Kotku Hazretleriyle ilgili bu belgesel çalışmamız da aynı şeydir...Sizleri bu Kutup yıldızının ipeksi tebessüm parıltılarıyla baş başa bırakıyoruz.Yâ Selam!..
Mehmet Zahit Kotku Hz.nin;Hafızası çok kuvvetli idi, konuşması tatlı ve safiyâne idi. Çok kere halk telâffuzu kullanır, karşısındakine söz fırsatı tanır; kesinlikle bildiği bir şeyi bile sanki ilk duyuyormuş gibi yumuşak bir tavırla dinler, mânâlı ve nükteli cevap verirdi. Sohbetleri hoş, hutbeleri fevkalâde celâlli olurdu. Hutbe esnasında sesini yükseltir, ordu önündeki bir komutan gibi celâdetle ve irticâlen konuşurdu. Özel hayatında ev halkına karşı müşfik ve latîfeci davranır, kimseye doğrudan doğruya birşey emretmez, telmih ve remiz ile söyler, anlaşılmazsa sabrederdi. Fevkalâde mütevâzi idi. Kerametleri zâhir ve şöhreti àlemgir olduğu halde, talebelerine bile tepeden bakmaz, şeyhlik tavrı takınmaz, kendisini ihvânı arasında lâlettayin bir fert gibi görür, makamını ve kemâlini büyük bir maharetle gizlerdi. Bizlere yakın bir zamanda yaşamış,çok kıymetli bir zattır.Bu güzel insanı daha yakından tanımamız için, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
83 yıllık hayatının her anı, Allah’ın rızasına ulaşma gayretiyle geçen merhum Mehmed Zahid Kotku Hazretleri, çağın hastalıklarıyla, ruhları kararan insanımıza ümit, şevk, hizmet şuuru ve fedakarlık duyguları aşılamıştır.Murat Arıkan Beyefendi’nin dediği gibi Bursalı Mehmed Efendi dendiğini ben de hiç duymadım…milletimize, dinimize büyük hizmetleri olmuş, büyük emekleri olan alimlerin küçümsenerek anlatılması çok yanlış bir şey..
Mehmed Zahid Kotku Hz.lerinden hiç bir yerde “Şeyh Kotku” veya “Bursalı Mehmed Efendi” diye bahsedildiğini görmedim, duymadım. Yazar hangi cesaretle kitabına bu isimleri koymuş anlamak mümkün değil. Böyle bir nezaketsizliği gördükten sonra bu kitabı insan nasıl alıp da okuyabilir? Yazarın Ahmed Amiş Efendi hakkındaki kitabını okumuş ve hiç beğenmemiştim. Evliya ve meşayih-i kiram hakkında kitap yazacak kişilerin önce bu işe ehliyetlerini sorgulamaları ve kitabı yazacaklarsa da büyük hassasiyet ve özenle hareket etmeleri gerekmez mi?
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Mehmet Zahit Kotku Hz.nin;Hafızası çok kuvvetli idi, konuşması tatlı ve safiyâne idi. Çok kere halk telâffuzu kullanır, karşısındakine söz fırsatı tanır; kesinlikle bildiği bir şeyi bile sanki ilk duyuyormuş gibi yumuşak bir tavırla dinler, mânâlı ve nükteli cevap verirdi. Sohbetleri hoş, hutbeleri fevkalâde celâlli olurdu. Hutbe esnasında sesini yükseltir, ordu önündeki bir komutan gibi celâdetle ve irticâlen konuşurdu. Özel hayatında ev halkına karşı müşfik ve latîfeci davranır, kimseye doğrudan doğruya birşey emretmez, telmih ve remiz ile söyler, anlaşılmazsa sabrederdi. Fevkalâde mütevâzi idi. Kerametleri zâhir ve şöhreti àlemgir olduğu halde, talebelerine bile tepeden bakmaz, şeyhlik tavrı takınmaz, kendisini ihvânı arasında lâlettayin bir fert gibi görür, makamını ve kemâlini büyük bir maharetle gizlerdi. Bizlere yakın bir zamanda yaşamış,çok kıymetli bir zattır.Bu güzel insanı daha yakından tanımamız için, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
83 yıllık hayatının her anı, Allah’ın rızasına ulaşma gayretiyle geçen merhum Mehmed Zahid Kotku Hazretleri, çağın hastalıklarıyla, ruhları kararan insanımıza ümit, şevk, hizmet şuuru ve fedakarlık duyguları aşılamıştır.Murat Arıkan Beyefendi’nin dediği gibi Bursalı Mehmed Efendi dendiğini ben de hiç duymadım…milletimize, dinimize büyük hizmetleri olmuş, büyük emekleri olan alimlerin küçümsenerek anlatılması çok yanlış bir şey..
Mehmed Zahid Kotku Hz.lerinden hiç bir yerde “Şeyh Kotku” veya “Bursalı Mehmed Efendi” diye bahsedildiğini görmedim, duymadım. Yazar hangi cesaretle kitabına bu isimleri koymuş anlamak mümkün değil. Böyle bir nezaketsizliği gördükten sonra bu kitabı insan nasıl alıp da okuyabilir? Yazarın Ahmed Amiş Efendi hakkındaki kitabını okumuş ve hiç beğenmemiştim. Evliya ve meşayih-i kiram hakkında kitap yazacak kişilerin önce bu işe ehliyetlerini sorgulamaları ve kitabı yazacaklarsa da büyük hassasiyet ve özenle hareket etmeleri gerekmez mi?