Geniş bir kaynakçaya dayanan Birdoğan, bu kitabında, İslam öncesi Oğuz inanışlarının yanı sıra Selçuklu dönemindeki Oğuzları da ele alıyor.Bu kapsamda kitapta Oğuzların Anadolu’ya gelişi, Baba İshak isyanı, Hacı Bektaş ve Mevlana gibi tarihsel şahsiyetler de incelenmektedir.Kitapta ayrıca Alevilerin Osmanlılar dönemindeki konumu, Şah Kulu ayaklanması ve Şah İsmail tartışmasına da açıklık getirilmektedir.Aleviliğin Anadolu coğrafyasına dağılışının yanı sıra Alevi ocakların tarihsel ve toplumsal rolüde ele alınmaktadır. Kitapta şu sorulara yanıt verilmektedir: Alevi inanç ve kültürünün esasları nelerdir? Alevi hukuku ve yol düşkünlüğü nedir? Dört Kapı-Kırk Makam usulü nedir ve Alevi törenleri nasıl düzenlenmektedir? Alevilikte kurban töreni ve Alevilikte ölüm nasıl ele alınmaktadır? Alevilikte kutsal sayılar ve renklerin anlamı nedir? Anadolu Bacılarının (Bacıyan-ı Rum) toplumsal işlevi neydi? Alevi ozanları ve Alevi müziği... Semahlar... Alevilik-Şamanlık ilişkileri... Alevilik-Ahilik ilişkisi...
Böyle hassas bir konu için yazar seçiminde zorlandım. Nejat Birdoğan’ın geniş araştırmaları ve olayları anlatırken mutlaka kaynaklara dayandırması bu çekinceme cevap oldu. Alevilik tarihinden Şamanizm-Alevlik benzerliklerine kadar birçok konuyu ele alan detaylı bir kitap. Yazarlığından önce araştırmacı kimliği ile öne çıkan yazarın zaman zaman sıralama ve kurgu hataları olsa da konu ile ilgilenenler için tavsiye edilebilecek bir kitap.
Bir sünni olarak alevilik hakkında bilgi edinmek amacıyla okudum bu kitabı. Bir çok konuda hayal kırıklığına uğradım. Kendi dinlerine saygı bekleyen bir toplumun temsilcisi olan yazar, Kur’an’ın değiştirilmiş olduğunu iddia etmesi dinime bir hakaret. Bunun yanında aleviliğin müslümnanlığın bir mezhebi gibi göstermeyip ayrı bir din olduğunu söylemesi ise takdire şayan. Böylece islam’a iltifat ettiğini söylemek mümkün. Yazar çoğunlukla Türklüğün tarihi ve inanışlarındaki gelişimi anlatarak araştırmacılığını göstermiş. Kötü tarafı geçmişteki yanlış inanışları haklı gösterme çabası. Geçmişte Şaman olan bi toplumun İslamı seçerek doğruyu bulmasını sanki geçmişine ihanet eder gibi göstermeye çabalamış. Daha doğrusu Aleviliği haklı göstermeye çalışmış. Sürekli bir kıyaslama çabasında. Kur’an daki bazı bölümleri inanmadığı halde örnek gösteriyor. Hıristiyanlığın belli bölümlerini kıyaslıyor. Sonuçta Aleviliğin bir din değil, yaşam tarzı olduğuna varıyor ama bunun tam tersini söylüyor. Kendi içinde tutarsız bir inanış için daha fazlası söylenemez sanırım. Bunu ben değil, alevi olan yazarın kendisi, farkına varmadan itiraf ediyor.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
içinde değerli bilgiler olan bir kitap
Böyle hassas bir konu için yazar seçiminde zorlandım. Nejat Birdoğan’ın geniş araştırmaları ve olayları anlatırken mutlaka kaynaklara dayandırması bu çekinceme cevap oldu. Alevilik tarihinden Şamanizm-Alevlik benzerliklerine kadar birçok konuyu ele alan detaylı bir kitap. Yazarlığından önce araştırmacı kimliği ile öne çıkan yazarın zaman zaman sıralama ve kurgu hataları olsa da konu ile ilgilenenler için tavsiye edilebilecek bir kitap.
Bir sünni olarak alevilik hakkında bilgi edinmek amacıyla okudum bu kitabı. Bir çok konuda hayal kırıklığına uğradım. Kendi dinlerine saygı bekleyen bir toplumun temsilcisi olan yazar, Kur’an’ın değiştirilmiş olduğunu iddia etmesi dinime bir hakaret. Bunun yanında aleviliğin müslümnanlığın bir mezhebi gibi göstermeyip ayrı bir din olduğunu söylemesi ise takdire şayan. Böylece islam’a iltifat ettiğini söylemek mümkün. Yazar çoğunlukla Türklüğün tarihi ve inanışlarındaki gelişimi anlatarak araştırmacılığını göstermiş. Kötü tarafı geçmişteki yanlış inanışları haklı gösterme çabası. Geçmişte Şaman olan bi toplumun İslamı seçerek doğruyu bulmasını sanki geçmişine ihanet eder gibi göstermeye çabalamış. Daha doğrusu Aleviliği haklı göstermeye çalışmış. Sürekli bir kıyaslama çabasında. Kur’an daki bazı bölümleri inanmadığı halde örnek gösteriyor. Hıristiyanlığın belli bölümlerini kıyaslıyor. Sonuçta Aleviliğin bir din değil, yaşam tarzı olduğuna varıyor ama bunun tam tersini söylüyor. Kendi içinde tutarsız bir inanış için daha fazlası söylenemez sanırım. Bunu ben değil, alevi olan yazarın kendisi, farkına varmadan itiraf ediyor.