Kendimi tesbih ederim, şanım ne büyüktür” diyen Bâyezîd-i Bistâmî ile “Cübbemin altında Allah’tan başkası yok” diyen Cüneyd-i Bağdâdî’nin sözleri aşk sarhoşluğuna bağışlanmış da, “Ene’l-Hak” diyen Hak âşığı için Bağdat’ın Babu’t-Tak Meydanı’na bir darağacı kurulmuş ve Hallâc-ı Mansûr, hakkında verilen ölüm fermanı gereği, 26 Mart 922 tarihinde hunharca katledilmiştir.Hallâc-ı Mansûr gibi gerçek bir âşığın, basireti ve ateşli imanı sayesinde, değil acı ve elemlerin, ona reva gördükleri ölümün bile bu ölçüde tatlılaşabileceğinden habersiz olanlar, idamından sonra ondan geriye herhangi bir iz ya da işaret kalmasın ve adı unutulup gitsin diye, bedenini ateşte yakıp küllerini Dicle Nehri’ne savurmuşlardır. Ancak ne izlerini yok edebilmiş, ne de adını unutturulabilmişlerdir.O günden beri bir çığlık yükselir durur Dicle’den... “Ene’l-Hak!”... İşte bu çığlığın öyküsüdür elinizde bulunan eser.
Kendimi tesbih ederim, şanım ne büyüktür” diyen Bâyezîd-i Bistâmî ile “Cübbemin altında Allah’tan başkası yok” diyen Cüneyd-i Bağdâdî’nin sözleri aşk sarhoşluğuna bağışlanmış da, “Ene’l-Hak” diyen Hak âşığı için Bağdat’ın Babu’t-Tak Meydanı’na bir darağacı kurulmuş ve Hallâc-ı Mansûr, hakkında verilen ölüm fermanı gereği, 26 Mart 922 tarihinde hunharca katledilmiştir.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
anlamak için tasavvufa merakınız olmalı. güzel bir eser
anlatım olarak romana benziyor ama daha çok bilgi verici. tarzı ve içeriği çok hoşuma gitti
Kendimi tesbih ederim, şanım ne büyüktür” diyen Bâyezîd-i Bistâmî ile “Cübbemin altında Allah’tan başkası yok” diyen Cüneyd-i Bağdâdî’nin sözleri aşk sarhoşluğuna bağışlanmış da, “Ene’l-Hak” diyen Hak âşığı için Bağdat’ın Babu’t-Tak Meydanı’na bir darağacı kurulmuş ve Hallâc-ı Mansûr, hakkında verilen ölüm fermanı gereği, 26 Mart 922 tarihinde hunharca katledilmiştir.
Oku okuda aşk hallacı ne hallere düşürmüş onu gör. Belki sanada tesiri olur.
meraklısının okuyabileceği bir kitap aksi taktirde okumanız çok zor..