20. Yüzyıl İslâm dünyasının en çok tartıştığı konu ve isimleri, Hayreddin Karaman'ın bu telif ve tercüme eserinde açıklıkla kaleme alınıyor. Eser, Reşid Riza'nın Muhaverâtu’l-Muslih ve’l-Mukallid adlı eserinin tercümesinin yanısıra, Muhammed Abduh ve Cemaleddin Efgani'nin biyografileri ve düşünce sistemlerini içermektedir.TE:www.kitapyurdu.com
Cemaleddin-i Afganî, Muhammed Abduh ve Reşid Rıza’nın biyografilerinden sonra Reşid Rıza’nın Muhaveratul Muslıh vel Mukallid isimli eserinin tercümesi mevcut. Müslümanların birleşmesi üzerine yoğun emek veren bu zatların hayat hikayeleri ve eserin tercümesi kesinlikle okunmalı
Yazar M. Reşid Riza el-Huseynî, Şeyh Muhammed Abduh’un, Abduh da Cemalleddin Efgânî’nin öğrencisi olmuş, öğrenciler hocalarından önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Reşid Riza’nın düşünce, hareket ve tekliflerini kaynağına doğru takip edebilmek için, hocalarının hayat hikayelerini ve düşüncelerini bilmek ve kitabın içinde geçen şahısları kısaca tanıtmak için yazılmış güzel bir eser.
Ehli sünnetin taasup sahibi ekseri kesimlerince yerden yere vurulan Abduh, Reşit Rıza’nın suçu onların hadis, tasavvuf anlayışarının yanlışlığını ortaya koymasıydı. Mezhebçiliğin, meşrebçiliğin alıp yürüdüğü şu zamanda İslam toplumuna en çok zararı bu anlayışlar veriyor elbet. Kendi mensubları arasında bir birlik sağlayamayan İslam insanlık için umut olma amacını yerine getiremiyor. Bugün dünyada var olan zulümlerin asıl müsebbibi bana sorarsanız mezhebçi, meşrepçi, cemaatçi, kilikçi… müslüman gruplardır.
Hayreddin Karaman, Reşid Rızâ’nın Gerçek İslâm’da Birlik nâm kitab müsveddesini temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp Müslümanların önünen sürmekten nedense bıkmadı bir türlü (en son İz neşriyât tab’ etmiş). Üstelik bunu onca tenkîde kulak tıkamak, mukaddimesindeki onca fecî hataları ısrarla ve inadla tekrar etmek pahasına yapıyor! Mevzûyla iligili literatürü tâkib ve tahlîl etmekden âciz sayın Karaman’ın bu “garib” tavrındaki ısrarını anlamak müşgil (mi?). Müslümanlara Efgânî, ‘Abduh ve R.Rızâ gibi baştan ayağa batak içindeki şahsiyyetleri “uyanış önderleri”, “gerçek İslâm(!)” mümessilleri gibi takdîm etmek, hadi diyelim 15-20 yıl kadar önce mâzur görülebilirdi belki ama, ya bugün? Mezkûr şahsiyyetlerin ve açtıkları çığırın bütlânını müdellelen isbât ve izhâr eden şunca neşriyât orta yerde dururken (husûsiyle de Dr. Muhammed Reşâd Bey’in “Cemâleddîn Efgânî Etrafında Makaleler” adlı kitabı)hâlâ eski terâneleri çığırmak, bir prof.a, hele ki Türkiyeli Müslümanların kâhir ekseriyyetinin imtisâl etdiği, “âbide şahsiyyet”(!) addeddiği bir prof.a ne derece yakıştığını, veyâ, Şeyhü’l-İslâmı bu olan Türkiyelilerin ne vaziyyetde olabileceğini varsın kâriîn-i kirâm takdîr etsin.Vesselâm… Yusuf Hanîf12 Ramazân-ı Şerîf 1424
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Cemaleddin-i Afganî, Muhammed Abduh ve Reşid Rıza’nın biyografilerinden sonra Reşid Rıza’nın Muhaveratul Muslıh vel Mukallid isimli eserinin tercümesi mevcut. Müslümanların birleşmesi üzerine yoğun emek veren bu zatların hayat hikayeleri ve eserin tercümesi kesinlikle okunmalı
Yazar M. Reşid Riza el-Huseynî, Şeyh Muhammed Abduh’un, Abduh da Cemalleddin Efgânî’nin öğrencisi olmuş, öğrenciler hocalarından önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Reşid Riza’nın düşünce, hareket ve tekliflerini kaynağına doğru takip edebilmek için, hocalarının hayat hikayelerini ve düşüncelerini bilmek ve kitabın içinde geçen şahısları kısaca tanıtmak için yazılmış güzel bir eser.
Raşid Rıza son devrin en önemli İslamcı yazarlarından. Okuyunuz.
Ehli sünnetin taasup sahibi ekseri kesimlerince yerden yere vurulan Abduh, Reşit Rıza’nın suçu onların hadis, tasavvuf anlayışarının yanlışlığını ortaya koymasıydı. Mezhebçiliğin, meşrebçiliğin alıp yürüdüğü şu zamanda İslam toplumuna en çok zararı bu anlayışlar veriyor elbet. Kendi mensubları arasında bir birlik sağlayamayan İslam insanlık için umut olma amacını yerine getiremiyor. Bugün dünyada var olan zulümlerin asıl müsebbibi bana sorarsanız mezhebçi, meşrepçi, cemaatçi, kilikçi… müslüman gruplardır.
Hayreddin Karaman, Reşid Rızâ’nın Gerçek İslâm’da Birlik nâm kitab müsveddesini temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp Müslümanların önünen sürmekten nedense bıkmadı bir türlü (en son İz neşriyât tab’ etmiş). Üstelik bunu onca tenkîde kulak tıkamak, mukaddimesindeki onca fecî hataları ısrarla ve inadla tekrar etmek pahasına yapıyor! Mevzûyla iligili literatürü tâkib ve tahlîl etmekden âciz sayın Karaman’ın bu “garib” tavrındaki ısrarını anlamak müşgil (mi?). Müslümanlara Efgânî, ‘Abduh ve R.Rızâ gibi baştan ayağa batak içindeki şahsiyyetleri “uyanış önderleri”, “gerçek İslâm(!)” mümessilleri gibi takdîm etmek, hadi diyelim 15-20 yıl kadar önce mâzur görülebilirdi belki ama, ya bugün? Mezkûr şahsiyyetlerin ve açtıkları çığırın bütlânını müdellelen isbât ve izhâr eden şunca neşriyât orta yerde dururken (husûsiyle de Dr. Muhammed Reşâd Bey’in “Cemâleddîn Efgânî Etrafında Makaleler” adlı kitabı)hâlâ eski terâneleri çığırmak, bir prof.a, hele ki Türkiyeli Müslümanların kâhir ekseriyyetinin imtisâl etdiği, “âbide şahsiyyet”(!) addeddiği bir prof.a ne derece yakıştığını, veyâ, Şeyhü’l-İslâmı bu olan Türkiyelilerin ne vaziyyetde olabileceğini varsın kâriîn-i kirâm takdîr etsin.Vesselâm… Yusuf Hanîf12 Ramazân-ı Şerîf 1424