Mekan ile onu şekillendiren insan arasında karşılıklı özne-nesne ilişkisi bulunmakta olup medeniyet buradan doğmaktadır. İnsanın medeniyet üretmede özne rolünde olduğu izahtan vareste bir konudur. Ancak insanın öznesi olduğu medeniyet bir taraftan kendisine, diğer taraftan ise var olduğu mekana aittir. Medeniyet öznesi insan ile medeniyet kurarken nesne konumundaki mekan arasında -karşılıklı- yadsınamaz bağlar bulunmaktadır. Dahası, medeniyetin görünen yüzünü temsil eden mekan, tamamen pasif bir nesne de değildir. Çünkü o da canlı bir organizmadır ve öznesi olan insanın kendini oluşturmasına katkı sağlayarak bizzat kendisi özneye dönüşmektedir. Özne konumundaki Müslüman, nesne konumundaki mekanı dizayn ederken kendisini var kılan düşünsel arka palndan hareket eder.İşte kitabımıza başlık oalrak seçtiğimiz "İslam Şehri" de aslında Müslümanların egemen oldukları veya yoğunlukta yaşadıkları bir yerden ziyade bu düşünsel arka plandan hareketle dizayn edilmiş olan mekanı ifade etmektedir.
beklentilerimin altında buldum ama ilk bölümler bir nebze olsa da beni tatimin etti. islamın şehirler üzerindeki etkilerini gördüm. içinde verilen şehirler hakkında ön bilgiler edindim ama içierik olarak zayıf yüzeysel geçilmiş son bölümler şehrin fiziki yapısıyla pek alakalı degildi daha çok salnamelerde geçen yönetici ismlerine yer verilmişti. son bölümlerini sıkıcı buldum. ama ilk bölümler için tavsive edebilirim.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
beklentilerimin altında buldum ama ilk bölümler bir nebze olsa da beni tatimin etti. islamın şehirler üzerindeki etkilerini gördüm. içinde verilen şehirler hakkında ön bilgiler edindim ama içierik olarak zayıf yüzeysel geçilmiş son bölümler şehrin fiziki yapısıyla pek alakalı degildi daha çok salnamelerde geçen yönetici ismlerine yer verilmişti. son bölümlerini sıkıcı buldum. ama ilk bölümler için tavsive edebilirim.
islamın nerelere kadar ulaştığını açıkça görebiliriz tavsiye ederim.